28 Mayıs 2013 Salı

Roma'da Gezilecek Yerler (Part I)


Roma'ya Yolculuk...

Mart ayının sonlarına doğru başlayan Roma yolculuğumuz hafif yağmurlu, biraz da soğuk bir hava ile başladı. Tren istasyonundan (Roma Termini) kendimize hemen bir Roma şehir haritası edinip kalacağımız yöne doğru yürüdük. Buradaki tren istasyonunda yolunuzu kolaylıkla bulabilirsiniz. Çünkü her yerde yön ve peron/numara bildiren tabelalar var. Büyük bir istasyon olmasına karşın gideceğiniz yeri şaşırmanız mümkün değil. Biz kalacağımız yer olan "Via Di Porta Maggiore"ye, istasyonun önündeki paralel, büyük cadde olan "Via Giovanni"den yürüyerek ulaştık. Etrafımızdaki heybetli ve eski işlemeli, 1800'lü yıllardan kalmış binaları gördüğümüzde Roma'ya geldiğimizi anladık. Koskocaman bir kapı ve uzunca bir avludan geçtik evimize doğru.


Roma'da Konaklama...

Hem Roma'yı hem de Roma'da yaşayan insanları daha yakından tanımak istemiştim. Bu yüzden ne içerler, nerelerde uyurlar, evleri neye benzer, içleri nasıldır diye öğrenmeye karar verdik. Farklı bir ülke insanının yaşayış tarzını anlayabilmek için onların evlerinde kalmaktan daha güzel bir çözüm olabilir mi sizce? Biz de günlük ev kiralama işine soyunduk. Birçok günlük ev kiralama sitesi çalışmaları yaptıktan sonra en güvenilir ve kapsamlı olan "Airbnb" Rehberi'ne karar verdik. Dünyanın dört bir yanındaki şehirleri ve evlerini keşfedebileceğiniz harika bir site. Uzun araştırmalar sonucunda hem temiz, hem de gezilecek yerlere ve tren istasyonuna yakın bir muhitte olan Giovanni'nin evini seçtik. Günlük fiyatta anlaşıp toplam ücreti web sitesinden ödedikten sonra kendisiyle anlaştığımız tarih ve saatte evinin önünde buluştuk. Size tavsiyem kiralamak istediğiniz evin nerelere yakın olduğunu önceden gezeceğiniz yerlere göre haritadan belirlemeniz. Ayrıca tabi kiralayan kişi ile ilgili yorumları da gözden geçirmelisiniz. Tüm bunların dışında sayınız 2'den fazla ise mutlaka böyle bir konaklama şeklini deneyin derim.

Roma'nın Tarihi...

M.Ö Roma'da kurulan krallığı, daha sonra oluşan Roma Cumhuriyeti'ni ve M.S İmparatorluk haline dönüşen Roma'nın 2500 yıllık eserlerini ve tarihini her yönüyle hiç kaybolmadan hissetmek ve yaşamak mümkün. Gezerken kendinizi Roma'nın eski yıllarında kaybolmuş gibi hissedeceksiniz. Sanki modern hayat tarihin içine sıkışmış kalmış. Üzerinizdeki kıyafetler, elinizdeki fotoğraf makinaları ya da cep telefonları, etraftan geçen lüks arabalar size çok yabancı gelecek. Çünkü sanacaksınız ki gerçekten Collezium'un içinde gladyatörler savaşıyor. Çünkü sanki her şey olduğu gibi yüzyıllardır sizi beklemiş oraya gidip görmeniz için...



 

Roma'da Ulaşım...

Bir çok kişi, büyük ve kalabalık bir şehir olduğu için Roma'da ulaşımın çok zor olduğunu düşünebilir ama hiç öyle değil. Bir kere diğer Avrupa Ülkeleri'ne göre İtalya'da yaşam, bizimle çok benzerlik gösteriyor. Dolayısıyla Roma için de öyle. Tobacco Shop denilen dükkanlardan alabileceğiniz tek binişlik ya da çok binişlik otobüs biletleriyle tüm güzergahlara gitmeniz mümkün. Bunu dışında tabii çok gelişmiş metro ağları da mevcut. Elinizdeki metro haritasının renklerini takip ederek hiç aksama yaşamadan dilediğiniz durağa gidebilirsiniz.
Roma'ya ilk geldiğimizde ev sahibimiz bize "Roma Pass" adında geniş kapsamlı bir Travel Card (Gezi Kartı) önerdi. Bu kart ile 3 gün boyunca Roma'daki tüm metrolardan ve toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanılabiliyor ve geçerli olan müze/tarihi yerlere sıra beklemeden girilebiliyor. Kartı Roma Termini'den temin edebilirsiniz. Fakat çok kalabalık bir tarihte Roma'yı ziyaret etmediyseniz bence bu karta ihtiyacınız yok. Onun dışında "Tourist Travel Bus" denilen şehrin görsel güzelliklerini dışardan görmek adına gezebileceğiniz otobüsler de bulunmakta. Biz tüm Roma'yı neredeyse yürüyerek gezdik :) Evet çok yorulduk ama güzergahımız üzerindeki tarih kalıntılarına bakmaktan kendimizi alamadık. Hangi sokağa bakarsak bakalım, hangi binaya girersek girelim, tarihin 2500 yıllık sayfalarında gezdik durduk... 
 
 
 

Roma'da Yemek...

Biliyorum, İtalya deyince ilk akla pizza ve makarna (pasta) geliyor. Ama ne yerseniz yiyin illa ki lezzetli olacak. Sokaklarında taze hamur kokularının dolaştığı bu şehirde minik restoranların şık ve gösterişli sunumlarıyla karşılaşacaksınız. Mutlaka canınız çekecek ve yine Quattro Formaggi Pizza, yine Napoliten soslu Fettucini Alfredo yiyeceksiniz. Gezdiğim yerler içinde yemek sıkıntısı çekmediğim yerlerden biriydi Roma. Hele yemek sonrası tatlıları ve dondurmaları... Özellikle Tramisu Tatlısı'nın İtalyanlar'a ait olduğunu öğrendiğimde denemeden edemedim. Sonra her akşam bir tatlısı bir dondurması... O kadar leziz ki...    
 
       
     
 
 
Sevgiyle kalın...
 
Ezgi :)